JİMNASTİK BRANŞINA MULTİ-DİSİPLİNER YAKLAŞIM
Uzun zamandır üzerine düşündüğüm ve araştırmalarım ile güzel sonuçlar aldığım bir yazımı sizlerle paylaşıyorum.
Ülkemizde ve dünyada jimnastik branşına ilgi çok yüksek. Özellikle çok küçük yaştan itibaren başlanılan bu spor dalına, yüksek ilgiyi kadın sporcularımız göstermiştir. Katıldığım yarışmalarda ve teorik istatistiklerde de bunu gözlemleme fırsatını buldum. Yıllardır sportif başarıyı yakalamak adına binlerce teori ve faktör; sürekli olarak sporculara ve ailelerine aşılanmaktadır. ‘’Çok çalışmalısın.’’, ‘’İyi beslenmelisin.’’, ‘’İyi uyumasın.’’, ‘’Disiplinli olmasın.’’ vb. gibi. Bu faktörler kesinlikle çok önemli ve olmazsa olmazlar arasındadır. Daha da açarsak; doğru zamanda doğru antrenör, branşa başlama yaşı, aile desteği, çevresel faktörler ve psikoloji de çok önemli derecede başarıda rol oynar.
Şimdi bir inceleme yapalım: Türkiyede ortalama sayılara bakarsak jimnastik branşında 52.000 kadın sporcu ve 30.044 erkek sporcu bulunmaktadır. Bu sayılar nezdinde gerçek anlamda başarıya ulaşan sporcu sayısı ise maalesef çok azdır. Bu durumu etkileyen birçok çevresel faktör saydık. Bunun yanında genetik yapı olarak branşa uygunluk inanılmaz önem taşır. Spor dalına uygun kas fibril tipi ve kardiyak kapasite gibi. Ama en önemli noktalardan biri kollajen fibrilleridir. Bu branşta olmazsa olmaz bir faktörlerden biridir.
Peki kollajen fibrilleri nedir? Neden jimnastik branşında bu kadar önem taşır? Şimdi ona bakalım:
Jimnastik branşında kasların gelişimi, esneklik kazanımı ve kireçlenme gibi faktörlerin önüne geçmekte aktivite olarak çok değerlidir. Hedef bazında elit seviyeye ulaşmak için ise şiddet gittikçe artırılır. Eklem ve kas üzerinde olan baskı da, normal olarak artar. Bu baskılar sizlerin de gözlemlediğiniz gibi, bazı sporcuları sakatlığa götürürken; bazı sporcularda herhangi bir sorun teşkil etmez. Bütün çalışmalarımızı vücut biyo-mekanik uygunluğuna göre yapsak da bir süre sonra sakatlıklar bazı sporcularda kaçınılmaz olur.
Kollajen fibrillerinin daha açık tanımını yapalım: Vücuttaki en yaygın protein olup tüm proteinlerin yüzde %30'unu oluşturur. Üçlü sarmal bir şekilde sarılı aminoasitlerden oluşur. Tendonlarda, ligamentlerde, fasyalarda, kaslarda, şaçlarda, dişimizde vücudumuzun hemen hemen her yerinde bulunur ve elzemdir. Bu kollajen gerildiğinde hafifçe uzar (esner). Nispeten sert ve güçlü olması nedeniyle, Tip 1 kollajen kemikler arasındaki eklemleri bağlamak ve desteklemek için de idealdir.
Mesela jimnastik branşında çok karşılaşılan ayak bileği burkulması sakatlığına bakalım: Yıllardır kendi adıma da bu konuda bazı zorluklar yaşadığımı söyleyebilirim. Eğer gerilime direnç gösteremiyorsak; ligament ve eklem kapsüllerinde problemimiz varsa tendonlarımızı ne kadar kuvvetlendirirsek kuvvetlendirelim sakatlık tekrar edebilir. Böyle bir durumda, doğuştan her insanda genetik olarak farklılık gösteren kollajen oranlarımız ‘’Neden sürekli sakatlanıyoruz?’’ sorusunu cevaplayacaktır.
Daha da büyük bir sakatlığa bakalım. Mesela, disk problemleri veya menisküs gibi çapraz bağ yaralanmalarına: Histoloji (doku bilimi), bu sakatlıklardan korunmak adına yüksek oranda Tip 1 kollajene ihtiyacımız olduğunu söyler. Çünkü eklemleri destekleyip stabilize etmemiz gerekir. Eğer kollajen fibrillerinde defektimiz var ise (genetik eksiklik) eklemde oluşabilecek yırtık olasılığını veya bozulmuş disk kemiğin stresini arttırır; bu etkilerden dolayı eklemlerde dejenerasyon, anormal sesler ve ağrı meydana gelebilir. Örnek vermek gerekirse; tendonların içindeki Tip 1 kollajen fibrilleri, tamamen uzatılınca yüksek gerilim kuvveti sağlar. Bu durumda olan lifler, bizi sakatlıklardan korur.
Şimdi, siz jimnastik branşı için her doğruyu yapıyorsunuz. Herhangi bir sporcu iyi bir Tip 1 kollajen seviyesine sahip ve hız kesmeden antrenmanlara devam ediyor. Diğer sporcu Tip 1 kollajen olarak düşük seviyede ve sürekli sakatlıklar ile uğraşıyor. ‘’Yanlış mı beslendiniz?’’, ’’ Çok çalışmadınız mı?’’ gibi sorular gelecektir. Ama sorun bu değil. Jimnastik branşı esnekliğe dayanır . Kendi uygulamalarımda ve gözlemlerimde bu duruma bir çok defa şahit oldum. Esneklik çalışmaları sizin kollajen fibril liflerinize uygulanan gerilim kuvveti ile birlikte, kollajen fibrillerinizdeki düşüklük nedeniyle, kendinize sakatlığın eşiğinde bulabilirsiniz.
Bu makaleyi yazmamda olan katkılarından ve desteklerinden ötürü sevgili hocam, beslenme uzmanım, Senior Genetic Trainer Bülent Der’e teşekkürlerimi sunuyorum.